17.03.2018 Torun, Polonya
Geçen hafta dersler başladı! Bölümüm sosyoloji olmasına
rağmen genellikle felsefe ağırlıklı dersler aldım. Çünkü alabileceğim dersler
arasında çoğunlukla o dersler vardı. Sadece kendi fakültemizden değil her fakülteden
ders alabiliyoruz. Yalnızca kendi okulunuzun bunu sorun etmemesi gerekiyor.
Örneğin benim okulum sadece ACTS’yi tamamla gel derken bazılarıninki ders
içeriklerinin de uyuşması gerektiğini söylemiş. Bu konuda şanslıyım. Çünkü bu
sayede hem Lehçe dersi alıyorum hem de bunu öğrenim anlaşmasına
ekleyebiliyorum. :)
Bir dönem içinde verecekleri lehçe dersin çok zorlayıcı
olmayacağını düşünüp bu dersi almaya karar verdim. Gerçekten de hiç
zorlamıyorlar. Sadece ders saatleri çok fazla. Bir de telaffuz çok büyük
sıkıntı! :) Fakülteden alınan dersler haftada yalnızca birer buçuk saatken
lehçe dersi haftada üç gün ve toplamda dört buçuk saat. Ben zoru seçtim tabii
ki ama bu dili gerçekten öğrenmek istediğime karar verdim. Bir dönem içinde
öğrenemem belki ama çabalarım. :)
Derslere ve hocalara geldiğimizde.. Hocaların hepsi çok cana
yakın ve yardımcılar. Çoğu sınav yapmıyor. Burada önemli olan derslere devamlı
gelmek ve az da olsa katılım göstermekmiş. Bazıları sunum veya essay de
isteyebiliyor. Kısacası dönem derslerim çok zorlamayacak gibi görünüyor. :)
Ancient Philosopy’nin ilk dersinde tanışma faslında sıra bana
geldi. Hoca ile daha önce facebook’ta arkadaş olmuştuk ama hiç diyaloğumuz
yoktu. Sen blog yazan kızsın, dedi. Çok şaşırdım! Çünkü hem bloğumu görmüş, hem
de ‘kendi diline çevirmiş’ ve incelemiş. Bu benim için biraz fazla sanırım.. :)
Derslerde hocaların en sevmediği şey derse geç kalınmasıymış.
Bunu bize geldiğimizden beri söylüyorlar, sürekli ikaz ediyorlar. Eğer derse
geç gireceksek gelmemeliymişiz. Türkiye’de de bunu yapan hocalar var ama burada
çok genel ve katı bir norm bu.
Okulun avantajlarıyla ilgili birkaç şey daha söylemek
istiyorum. Burada birçok spor dalında ACTS ile ders alabiliyorsunuz. Hem
ücretsiz istediğiniz sporu yapıyorsunuz hem de ACTS alıyorsunuz. Ben de
heyecanla karate dersi aradım ama bu şekilde yoktu. Keşke karate de olsaydı
diye etrafta dolanırken (!) bir panoda karate afişi gördüm. Afişteki facebook
sayfasına mesaj atıp sordum ve bunun üniversitenin öğrencilerine açık ücretsiz
bir kurs olduğunu öğrendim. Ya yok artık! Bir okulun içinde istediğim her şey
nasıl bir arada olabilir!! :)
Son olarak geçtiğimiz hafta sonu arkadaşımla keşfettiğimiz
bir yerden bahsedip fotoğraflarını paylaşmak istiyorum. Park Bydgoski.. Bu park
şehrin ortasında kocaman bir alanı kaplıyor. Ve içinde irili ufaklı bir sürü
gölcük var, biz gittiğimizde hala buzlulardı. Bu parkın kenarından geçmiştim ama bu kadar büyük olduğunu fark etmemiştim
daha önce. Bu parkın yanı sıra şehirde belirli aralıklarla geniş ormanlar veya
parklar görebilirsiniz. Torun tarihi binalarına ve doğasına sahip çıkıyor.. Bu
çok anlaşılır.
Parktaki insanların çok çok büyük bir kısmı sadece köpeklerini
dolaştırmak için gelmişlerdi. Halkın çok büyük bir kısmı da evinde köpekle
yaşıyor sanırım. :) Bunu sokağa çıkar çıkmaz anlamak hiç zor değil. Sadece
market için çıktığımda bile gördüğüm köpek dolaştıran insanları sayamıyorum. Ve
çok özeniyorum!!!
İyi dileklerimle,
Maya.
Yorumlar
Yorum Gönder